Boşanma Davaları ve Sonuçları

Boşanma Davaları ve Sonuçları

Eşler hangi sebepler ile boşanırlar ? Boşanma sebepleri nelerdir ? Türk hukuk sisteminde boşanma, ancak Türk Medeni Kanunu'nda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, hâkimin karar vermesiyle mümkün olmaktadır. Türk Medeni Kanunu boşanma nedenlerini özel ve genel olmak üzere ikiye ayırmıştır. Genel boşanma nedenleri kanunda düzenlenmiş fakat tam olarak nelerin bu sınıfa girip girmediğinin takdirinin hâkime bırakılmıştır. Genel boşanma nedeni Türk Medeni Kanunu'nda evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak açıklanmıştır. Özel boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu'nda kesin bir şekilde düzenlenmiştir. Bu nedenler ; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır.

En Hızlı Şekilde Nasıl Boşanılır? Anlaşmalı boşanma nedir?

Anlaşmalı boşanma, boşanmanın hukuki sonuçlarını düzenleyen ve her iki eş tarafından imzalanması gereken bir tür olup hem de velayet, mal rejimi, tazminat ve nafaka konularında fikir birliği sağladıkları boşanma türüdür.Anlaşmalı boşanmada önemli olan taraflar arasında fikir birliğinin sağlanmasıdır.

Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evliliğin bir yılını oldurmuş olup olmadığı önemlidir. Bir başka ifade ile dava açıldığı tarihte evlenme tarihinin üzerinden 1 sene geçmiş olmalıdır. Bu sürenin konulmasının sebebi evlenen eşlerin hiç değilse belirli bir süre birlikte yaşayarak birbirlerini tanımalarını sağlamaktır. Bir yıllık süre kamu düzenine ilişkin olduğundan eşlerin karşılıklı rızası ile kısaltılabilmesi mümkün olmayacaktır. Anlaşmalı boşanmada aranan bu 1 yıllık süre dava açıldığında henüz dolmamış olabilir. Ancak yargılama sırasında bir yıllık süre dolmuş ise dava şartı gerçekleşmiştir. Bu durumda anlaşmalı boşanma kararı verilebilecektir.

Anlaşmalı boşanmanın ikinci önemli şartı, eşlerin birlikte dava açması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesidir. Buna göre eşler birlikte karar alarak ve ortak bir dilekçe ile mahkemeye müracaat ederek anlaşmalı boşanma davası açabilirlerken, bir başka ihtimal de eşlerden biri anlaşmalı boşanma veya başka bir boşanma sebebine dayanarak dava açar ve diğer eş bu davayı hâkim huzurunda kabul ederse bu da anlaşmalı boşanma olarak kabul edilir.

Bir diğer gerekli koşul ise anlaşmalı boşanma gerçekleştirilebilmesi için eşler sadece boşanma konusunda değil boşanmanın mali sonuçları ve varsa çocukların durumu konusunda da anlaşmış olmalıdırlar.Tarafların anlaşmalı boşanmasındaki son gereklilik de tarafların hâkim huzurunda dinlenmesidir. Taraflar ister avukat aracılığı ile isterlerse kendileri davayı yürütüyor olsunlar, her durumda boşanma davasına katılmak zorundadırlar. Burada güdülen amaç, hâkimin eşlerin iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesini sağlamaktır. Bu konuda hâkime takdir yetkisi verilmemiştir yani taraflar bizzat dinlenmeden anlaşmalı boşanmaya karar verilemez.

 Boşanma davasında davayı ilk açan daha mı avantajlıdır?

Genellikle boşanma davasını ilk açan kişinin daha avantajlı olduğu kanısı vardır; ancak davada ilk açan olmak herhangi bir avantaj sağlamaz. Eşin dava açması halinde, diğer eş de açılan davaya karşı dava açma hakkına sahiptir. Önemli olan davada tarafların iddialarını hukuka uygun delillerle ispatlamasıdır.

Taraflardan biri boşanmak istemezse yine de boşanma gerçekleşir mi ?

Boşanma davasını açan eş boşanma talebinde haklı olduğunu ispatlayabiliyorsa mahkeme karşı tarafın boşanmak isteyip istemediği ile ilgilenmez. Davayı açan eşin davasının kabulü için boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşin kusurlu veya kendisinden daha fazla kusurlu olduğunu ispatlaması gerekir.

Boşanma davasında manevi ve manevi tazminat talep edilebilir mi? Maddi ve manevi tazminat nedir ?

Boşanma davası nedeniyle, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Burada bakılacak kusur, boşanma sebebindeki kusurdur. Davalı eş ise boşanmada kusurlu olmalıdır; kusuru olmayan eşten tazminat talep edilemez. Tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edildiğinde de tazminata hükmolunmaz. Tazminat miktarını hakim belirler. Miktar belirlenirken tarafların mali ve sosyal durumlarıyla kusur dereceleri göz önüne alınacaktır. Boşanmaya neden olan olaylardan ötürü, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu eşten, uygun miktarda manevi tazminat isteme hakkına sahip olacaktır. Bu sefer, davacının hiç kusursuz olması şartı aranmayacak sadece daha az kusurlu olması talep için yeterli sayılacaktır. Bu halde de eşit kusur durumunda tazminata hükmolunmaz. Davacının kusuru tazminat miktarında indirim sebebi sayılır. Bu talepler hakimin kendiliğinden karara bağlayacağı konulardan değildir. Boşanma kararında yer alması için mutlaka bir talep gereklidir. Manevi tazminat olarak hakim bir miktar para ödenmesine hükmeder. Bu paranın miktarı ihlalin ağırlığı, tarafların kusur oranı ve sosyoekonomik durumlarına göre belirlenir.

Çocuğun velayeti kime verilir?

Tarafların evliliği boyunca müşterek çocuğun velayeti her iki ebeveynde ortaktır. Ancak tarafların boşanma sürecine girmesi halinde velayet hakkı taraflardan birisine verilecektir.Hakim boşanma kararını verirken, anne ve babayı dinler, çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının görüşü alınır. Çocukların sağlık, eğitim ve ahlaki konularda yararını gözeterek, ana ve babanın çocukla olacak kişisel ilişkilerine dair bir karara varır. Hakim tarafından, çocuklar ana ve babadan birisine veya bir kısmı anaya, bir kısmı babaya verilebilir. Çocuğu bir tarafa verdi ise, diğer tarafın çocukla kişisel ilişkilerini, görüşme günlerini düzenler. Boşanma kararı neticesinde çocuklar hangi tarafa verilmişse, o taraf çocuğa bakmakla yükümlü olup, kendisine velayet bırakılmayan eş ise, çocuğun bakımı ve giderleri için gücü oranında mahkeme tarafından belirlenecek bir iştirak nafakası öder. Ergin olan çocuk ise kanundaki şartlar varsa, artık yardım nafakası talep edebilecektir.

Boşanma davasında kimler nafaka alabilir? Yoksulluk nafakası nedir ?

Boşanma davası neticesinde yoksulluğa düşecek olan taraf, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusuru olmaması kaydıyla, geçimini sağlayabilmek için süresiz olarak nafaka verilmesini talep edebilir (yoksulluk nafakası). Nafaka miktarı belirlenirken, diğer tarafın mali gücü dikkate alınır fakat diğer tarafın kusurlu olması şartı aranmaz.. Nafaka alan kişinin evlenmeden başkası ile evli gibi birlikte yaşaması veya haysiyetsiz hayat sürmesi halinde, mahkeme kararı ile kaldırılabilir. Tarafların mali durumlarında yaşanan değişiklikler nedeniyle hakim iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verebilir.

Ayrıca tarafların müşterek çocuğu var ise çocuğun velayet hakkını alan eş, diğer ebeveynden sağlık, bakım ve eğitim masraflarını talep edebilecektir. Her iki nafaka türü, boşanma davası devam ederken de talep edilebilir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nasıl Olur?

Evlilik birliği içerisinde edinilen malların paylaşımı içi açılan mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasından ayrı olarak görülecektir. Mal rejiminin tasfiyesi ayrı bir dava konusu olduğundan bu konuda ayrıca hazırlayacağımız yazıda sizleri bilgilendireceğiz.

Boşanma Davalarında Avukat ile Temsil Edilme Zorunluluğu Var Mıdır?

Boşanma davasının açılıp yürütülmesi için avukat tutmak elbette ki zorunlu değildir; lakin yaşanabilecek hak kayıplarını en aza indirmek ve boşanma sürecinde karşılaşılan maddi, manevi ve psikolojik zorlukların hukuki platformda da net bir şekilde yansıtılıp doğru adımların kısa bir sürede atılabilmesi için avukat ile başvurunun her zaman daha avantajlı olduğu hususu genel kabul gören bir durumdur. Bununla birlikte özellikle çekişmeli boşanma davaları oldukça teknik davalar olup , zamanaşımı süreleri , hakdüşürücü süreler, delillerin değerlendirilmesi ve sunulması , iddiaların ispatı gibi birçok konuda doğru işlem yapabilmek için bir avukat ile temsil edilmek oldukça önemlidir.

AV. CANSU ERGÜL

http://kdzereglihaber.com/haber/Bosanma-Davalari-ve-Sonuclari/23305#h23305