Yabancılar ve Vatandaşlık Hukuku

Uluslararası ekonomik göçün makro dinamiklerinin belirlendiği son çeyrek asılda göç veren ülke konumundan göç alan ülke konumuna geçmekte olan Türkiye gibi bir ülkede faaliyet göstermekte olan Hukuk Büromuz,  donanımlı Avukat ve Yabancı Danışmalarımız aracılığıyla Yabancılar Hukuku alanında bilfiil hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
 
Yabancı ülke vatandaşlarının Çalışma İzinlerinin alınması, Oturma izni prodesürlerinin takip edilmesi, Türk Vatandaşlığına ilişkin başvuru ve takip işlemlerinin yapılması başta olmak üzere yabancılık unsuru taşıyan her konuda full-servis hukuki danışmanlık hizmeti veren Departmanımız, müvekkillerimizin bu alana ilişkin tüm hukuksal sorunlarına destek olmaya, çözüm üretmeye hazırdır. Amacımız ve hukuki misyonumuz ışığında, yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişi müvekkillerimize sağladığımız hukuki danışmanlık hizmetlerini aşağıda bilginize sunarız:

 

  • Türkiye’de yaşamak isteyen yabancıların oturma izin, oturma izin uzatım başvurularının yapılması,  takibi ve sonuçlandırılması,
  • Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununa tabii tüzel kişiler nezdinde istihdam edilecek yabancılar da dahil olmak üzere, Türkiye’de istihdam edilmesi planlanan yabancıların çalışma izni, çalışma izin uzatım başvurusunun yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu kapsamında, Türk Vatandaşlığını iktisap etmek isteyen yabancıların vatandaşlık başvuru işlemlerinin yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu kapsamında, Türk Vatandaşlığından yetkili makam kararıyla çıkmak isteyen şahısların başvuru işlemlerinin yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Yabancıların Türkiye’de taşınmaz mal edinmesi başta olmak üzere, Gayrimenkul Hukukuna ilişkin danışmanlık hizmeti verilmesi, Miras Hukukuna ilişkin danışmanlık hizmeti verilmesi,
  • Türkiye’de iltica, geçici koruma, ikincil koruma, şartlı mülteci ve mülteci statülerine ilişkin hukuki danışmanlık hizmetinin verilmesi, (Mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ni coğrafi sınırlama şartıyla kabul eden ülkemizde iltica konusunda ülkemizde tek yönlü bir uygulama bulunmamaktadır. Bu sınırlama gereğince Türkiye yalnızca Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerden gelen iltica taleplerini kabul etmektedir. Avrupa Konseyi dışındaki ülkelerden gelen iltica taleplerine ilişkin olarak ise; bu kimselere Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) aracılığıyla kabul edilecekleri ülkeye yerleşinceye kadar geçici ikamet izni vermektedir).