Hayvanları Koruma Kanunu ile Yürürlüğe Giren Değişiklikler

Hayvanları Koruma Kanunu ile Yürürlüğe Giren Değişiklikler

2019 senesinde Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, sahada hayvan hakları alanında yaşanan sorunlara çözüm getirmek üzere toplanmış, bütün bileşenlerin öneri ve beklentilerini dinleyerek, düzenledikleri araştırma raporunu TBMM’ye sunmuştur. Kaleme alınan “Hayvanların Korunmasına Dair Kanun ve Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. Böylece 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikler, 09/07/2021 tarihli resmi gazete ile yürürlüğe girdi.

Değişiklikler Tanımlar Kısmından Başlıyor

Hayvan bakımevi tanımında, bakımevlerinin hayvan sağlığı yönünden asgari standartların sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınarak kurulması yönünde değişiklik yapılıyor. Yeni terim "Rehabilitasyon" da eklenerek tanımlanmış.

Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını, tedavilerini sağlayacak ve eğitim çalışmaları yapacak. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurabilecek.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlü olacak.

Ticari amaç güdülmeksizin bakılan ev hayvanı, bulunduğu yere bakılmaksızın sahibinin borcundan dolayı haczedilemeyecek.

Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma, sahiplenme şartları, hayvan bakımı, korunması konularında verilecek eğitimle ilgili usul ve esaslar, sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Bu değişiklikle ilgili eleştirimiz şudur ki; Hayvan sahiplerinin, hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartlarına ilişkin yasal düzenlemelerin Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek olması sahiplenilecek hayvanlara ilişkin sayı sınırı getirilmesinin önünü açmıştır.

Değişiklikle Hayvan Sahiplerinin Sorumlulukları Da Genişletiliyor

Ev hayvanı satış yerlerinde (Pet-Shop) ortamın hayvan sağlığı ve etolojisi bakımından uygun olmaması sebebiyle kedi ve köpek bulundurulması yasaklanıyor.

Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpeklere ilişkin katalog ve benzeri görsel bilgiler bulunacak; ilgililerin bunlardan seçtikleri kedi ve köpekler, Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilen üretim yerlerinden teslim alınabilecek. Bu düzenleme, teklifin yürürlüğe girdiği tarihten bir yıl sonra uygulanacak. Bu değişiklik hakkındaki eleştirimiz şudur ki; hayvanların üretim, satış ve ticaretleri yasaklanmış gibi lanse edilse de, pet-shoplarda sadece kedi ve köpeklerin fiziken satışlarının yasaklanacağı ancak üretim çiftliklerinde üretim ve satışa izin verildiği, kedi ve köpek satışının pet-shoplarda bulunacak kataloglardan seçilmek ve üretim çiftliğinden teslim alınmak suretiyle gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Balık, tavşan, kaplumbağa gibi türlerin pet-shoplarda satışına ise müsaade edilmektedir. Hayvanların üretim, satış ve ticaretlerinin topyekûn yasaklanmak yerine sadece, üretim ve satışının geri planda devam ettirmeye yönelik değişikliğe gidilmesi kabul edilemez. Bu hali ile hayvanların “mal” statüsünden çıkartılarak, “can” statüsüne getirilmediği açık ve nettir.

Anne ve yavruların korunmasına yönelik öngörülen tedbirler, tüm hayvanları kapsayacak şekilde genişletiliyor.

Tedavi amaçlı hayvanlara müdahalelere izin veriliyor; veteriner hekimlik uygulamalarına engel olunmaması amaçlanıyor.

Tehlike arz eden hayvanları belirleme yetkisi Bakanlığa veriliyor. Var olan yasaklar korunuyor. Bu yasaklara sahiplenmek, barındırmak ve beslemek de ilave ediliyor. Bu değişiklik hakkındaki eleştirimiz de yasaklı ırk olarak nitelendirilen dört köpek türü ve bunların melezlerini belirleme yetkisi bakanlığa verilmekte ve bu hayvanları “beslemek ve barındırmak” eylemleri de yasaklanarak, sadece kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sahiplenilmiş olan yasaklı ırk köpeklere, belirli kayıt ve bulundurma koşulları getirilmekte, ancak kalıcı çözüm oluşturulmamaktadır.  Değişiklik, yasaklı ırklara ilişkin ihlalleri çözümlemek noktasında hatalı ve eksik kalmıştır. Ayrıca Bakanlığa yeni düzenlemede Bakanlıkça belirlenecek “tehlike arz eden hayvanlar” ibaresiyle insiyatif bırakılarak, bu ırklara yenilerinin ve hatta melezlerinin eklenerek kapsamını genişletmenin önü açılmaktadır.

Hayvanlara işkence yapmak fiili ile acımasız ve zalimce muamelede bulunmak fiilleri, nitelikleri ve ağırlıkları dikkate alınarak belirtilen bentlerden çıkarılarak müstakil olarak düzenleniyor. Mevcut halde kabahat olarak yaptırıma tabi tutulan bu fiiller ile hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak fiili, teklifle suç kapsamına alınarak adli yaptırıma tabi tutulacak.

Hayvanları terk fiili, mevcut kanunda sınırlı bir alanı düzenlediğinden yürürlükten kaldırılarak, hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletiliyor ve her türlü terk fiili yasak kapsamına alınıyor.

Kamu kurum ve kuruluşları, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilecek. Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Görüldüğü üzere Hayvanat bahçelerinin yasaklanmamıştır. Geçmişte karşı çıkılmasına rağmen özellikle sokak köpekleri için tehlike yaratacak nitelikte olan ve esasen 5199 sayılı yasanın 6/4. Maddesini işlevsiz kılma ihtimali doğuran “Doğal Yaşam Parkları” kurulmasına yönelik yetki,  kabul edilemez niteliktedir.

Hayvan Hakları İhlallerine İdari Para Cezaları bir sonraki yazımızda yer alacaktır.

 

AV. BEYZANUR YAMAN                                                        STJ.AV. ECE AKAR